Sayfalar

25 Ağustos 2019 Pazar

RÜYALARIMIZ

RÜYALARIMIZ


           “Rüyalar varlığa yol gösteren kelimelerdir.Carl Gustav Jung

Yaşadığımız dünyanın bir yanılsamalar dünyası olduğu, doğmadan önce ve öldükten sonra temas edeceğimiz gerçek alemlere ise bu dünyadayken ancak rüyalarımızla ulaşabileceğimiz kabul edilir.
Tüm insanlar günün genellikle 7-8 saatini uyuyarak geçirir. Bu uyku sırasında fiziksel bedenimiz dinlenirken bizler enerjetik, duygusal ve zihinsel olarak başka yaşamlarda yaşamaya devam ederiz. Bu yaşamlar yaşadığımız dünyaya ilişkin küçük soruların büyük cevaplarını sunar bizlere. Daha bütünsel bakabildiğimiz, geçmişi ve geleceği şimdide değerlendirebildiğimiz, semboller aracılığıyla mesajlar alabildiğimiz, ilham yoluyla yaratıcılığımızı geliştirip her gün kendimizi yeniden yarattığımız, gündelik sorunların acısından özgürleşip bilge bir kimlikle uyandığımız hakikat alemidir rüyalar alemi.
Bu yaşamda gözlerimizi kapatıp rüyalara uyanmak yaratılışımızın gereği olmakla birlikte rüyaların hakikat bilgisiyle bağlantısını farkeden birçok kişi uyanık olarak da rüya görebilmekte ve gün içerisinde örneğin öğle vaktine düş zamanları yerleştirmektedir. Rüyanın doğal akışını bozmamak, rüyayı yönlendirmeye çalışmamak önemlidir.
Rüyaların sembolik anlamlarını yorumlayabilmek için öncelikle rüya gördüğümüzü bilmek, ne gördüğümüzü hatırlamak, gördüğümüz rüyadaki unsurların sembolik olarak bazı bilgiler ilettiğini farketmek ve bu bilgileri yorumlamak önemlidir. Rüyalar yalnızca o rüyayı gören kişi tarafından yorumlanmalıdır. Ancak rüyayı gören kişi yorumlar ve rüyaya göre davranırsa rüya amacına erişmiş olur. Bu nedenle başka bir kişinin sizin rüyanızı yorumlaması sizin yapmanız gereken yorumun önünü kapatmış olur ve rüya amacına ulaşmaz. Kimsenin rüyalarınızı yorumlamasına izin vermemenizi ve özellikle de “rüya tabirleri” adı altındaki yazılardan uzak durmanızı tavsiye ederim. Bir rüyanın yanlış yorumlanması sizin de, yorumunuza müdahale eden kişinin de karmasını etkiler. Eğer rüyamızı doğru olarak yorumlayamazsak yani verilen mesajı alamazsak aynı rüyayı tekrar tekrar görürüz. Tekrarlanan rüyaları özellikle tespit edip bu rüyalar üzerine çalışmak gerekebilir.
Sabah uyandığımızda genellikle son gördüğümüz rüyayı hatırlarız. Oysa gece boyunca birçok rüya görmüşüzdür. Daha fazla rüya hatırlamak için gece belirli saatlerde uyanmak ve uyurken yanımızda defter bulundurup rüyamızı yazmak önerilir.
Gereken rüya ve mesajı alındığı takdirde bazen bir saat uyumak bile yeterli olabilir. Birçok kez de rüyamızın yarım kaldığını düşünüp tamamlamaya çalışırız. Yarım kalmış bir rüyamız varsa başka bir zaman kendini tamamlatacaktır, özel bir çaba göstermemiz gerekmez. Bu yüzden arkası yarın dizileri gibi devam eden rüyalar vardır.
Rüyalarımızda çocuk, genç, yaşlı kimliklerimizden, rehber ve koruyucu varlıklarımızdan rehberlikler alırız. Bu nedenle uyumak bir nevi ritüel gibi görülmeli, kutsal varlıklarla karşılaşmaya hazır olarak uyumalıyız. Uyku öncesi şifa çalışmaları yapmak rüyamıza şifa zincirini davet edebilir. Böylece rüyamız bizi dönüştürür.
Genellikle belirli bir konuda kararsız kaldığımızda ya da bir soruyu yanıtlamamız gerektiğinde karar vermemiz için en doğru zaman sabah uykudan uyandığımız andır. Aklımızdaki bir soruyu sorup uyuduğumuzda sabah cevabı biliyor olarak uyanırız.
Rüyanın içindeyken rüyada olduğunu biliyor olmak hem evrensel hem yaşamsal olarak çift bilinçle rüya görmektir ki bu rüyalar bilinçli dönüşüm için çok daha önemlidir.
Rüyalarınız sizi tüm yaşamlarda aynı anda büyüten rehberleriniz olsun.

FUNDA GÜR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder