Enerji bedenimizde bulunan çakralar fiziksel, duygusal, zihinsel bedenlerimizdeki çeşitli
alanlarla ve birbirleriyle bağlantılı olup, bağlantılı oldukları alanların
şifalandırılmasında etkin olarak kullanılırlar.
Çok
sayıda enerji merkezimiz olmakla birlikte omurga sütunu üzerinde hizalanmış 7 ana
çakramız çakra sisteminin temelini oluşturmaktadır. Bu çakralar sırayla kök
çakra, sakral çakra, solar pleksus, kalp çakrası, boğaz çakrası, 3. göz çakrası,
tepe çakra şeklinde isimlendirilirler ve genellikle Kundalini Reiki’de bu sıra
ile çalışılırken Usui Reiki’de ters yönde çalışılır.
Çakraların
şekli konik biçiminde, çiçek biçiminde, ışık küresi biçiminde
olarak belirtilmiştir. Dönerek, vakumlamak şeklinde, girdap şeklinde hareket
ederler. Hint kültüründe çakralar için belirlenmiş semboller mevcuttur. Her
çakranın ayrı bir rengi vardır ve bu renkler gökkuşağındaki renk skalasına göre
dizilmiştir. Bununla birlikte şifacılar belirli renklerin dışında renkler ve
şekiller de görebilmektedir.
Ellerle
enerji bedendeki ilgili çakraya dokunarak, o çakrayı imgeleyerek, çakralara semboller çizerek, olumlama cümleleriyle, yüksek titreşimli sözcüklerle, kundalini
yoga gibi asanalarla çakralar üzerinde şifa çalışmaları yapılabilmektedir. Ayrıca gerek yaşam
yolculuğunda gerekse de şifa yolculuğunda kök çakradan başlayarak sırayla tüm
çakralar açılır. Çakraların açılması, çakraların dengelenmesi, çakraların
korunması şifacılık çalışmalarındandır. Genellikle reiki eğitimlerinin 2-3
günlük çakra çalışmalarından ibaret gösterildiğini gözlemliyorum ve bu noktada bir
Reiki Master/Öğretmen olarak özellikle belirtmek isterim ki çakra çalışması reiki
eğitimlerinin temel konularından biri olmakla birlikte reiki bütünsel bir şifa
alanıdır, çakra çalışmalarından çok daha geniş ve uzun bir eğitim olmalıdır.
Kök
Çakra, çocukluk dönemimizi, yaşam amacımızı, korkularımızı yansıtır. Sakral Çakra
cinsel kimliğimizi, yaratıcılığımızı, gizemlere ve ezotorik konulara olan
eğilimimizi, anne ve çocuk ilişkilerimizi yansıtır. Solar Pleksus veya Mide
Çakrası, sosyal kimliklerimizi, benliğimizi, kabul ettiğimiz ve reddettiğimiz
olaylar karşısındaki tutumlarımızı, beklentilerimizi, kıskançlık enerjimizi
yansıtır. Kalp Çakrası sevgiyi, duygusal beklentilerimizi, hayal
kırıklıklarımızı, sevgiye açık veya kapalı oluşumuzu, aşkımızı, evliliğimizi yansıtır.
Boğaz Çakrası sözel veya yazılı ifade yeteneğimizi, sosyal fobilerimizi, sosyal
kurallar karşısındaki tutumlarımızı, yarım kalmış iletişimlerimizi, iş
yaşamımızı yansıtır. 3. Göz veya Alın Çakrası sezgisel özelliklerimizi, özümüze
olan içsel yolculuğumuzu, şifa yolculuğumuzu, görünenin ardındaki görünmeyeni
arayışımızı, felsefi kimliğimizi, saf düşünsel yetilerimizi yansıtır. Tepe veya
Taç Çakra ilahi olan yanımızı, varlığımızı, tüm yaşamlarımızda ortak olan
ruhumuzu, bütünsel olan puzzle içerisindeki yerimizi, şifa çemberindeki
konumumuzu, şifacı ve öğretmen kimliğimizi yansıtır. Çakraların birbirleriyle
bağlantılı olduklarını ve her konunun aslında birçok çakra ile bağlantısını da
şifa çalışması sırasında görebiliriz.
Alem
içinde alem olan insan bedeni Güneş Sisteminin 7 kutsal gezegeni gibi ahenkle dönen 7 çakrayı
ihtiva ederek bütünselliği oluşturur. Çakralarımızın dünyamızı keşfetmemizde
rehber yıldızlarımız olmasını dilerim.
FUNDA GÜR